Doktor kontrolümüzün olduğu gün babamız İstabul'da oluşunu fırsat bilip biz de Doruk'la İzmir'de ilk kez anne oğul yalnız dışarı çıktık. Kuşadası'nda birkaç kez iki başımıza çımıştık ama tabii gittiğimiz yegane yer limandaki alışveriş merkeziydi ki orası da babamızın iş yerinden 2 dakika uzaktaydı ve her emme saatinde ve alt değişiminde babamızın yanına gidiyorduk. Oysa bu sefer İzmir'de iki başımıza önce doktora gidecek çıkışta da Amerika'dan tatil için gelen arkadaşım Şebnem'le buluşup birşeyler yiyecektik.
Annemlerden çıkış kolaydı babam bizi taksiye bindirdi doğru doktora. İnerken taksiciden rica ettim bana yardımcı oldu. Doktorda zaten hiç zorlanmadık. Doktordan çıkmadan Doruk'u emzirip altını değiştim. Ve bu bana 2 saat kazanddırdı. Şebnem'le beraber bir cafeye gittik. Doruk zaten arabasına her oturduğunda olduğu gibi cafeye varana kadar çoktan uyumuştu. Biz birşeyler yerken Doruk uyandı eh ne de olsa onun da karnı acıkmıştı. Emzirme sonrası keyfi yerine geldi. Cafedeki herkese gülücükler atıp etrafı inceledikten sonra -doktorda olduğu aşının da etkisiyle- yine uyku havasına bürününce ben de oturma faslını kısa kestim. Hava çok güzel olduğu için Şebnemden ayrıldıktan sonra Alsancak'ta biraz dolaşıp öyle annemlere dönmeye karar verdim. Tabii Doruk arabasında yine uykuya daldı. Şöyle bir turladıktan sonra Arınç'a uğramaya karar verdim. Zaten Arınç annemlerle aynı apartmanda oturuyor. Yani ona vardıktan sonra annemler asansör mesafesinde. Doruk'la yine bir taksiye binip Arınç'a gittik. Duru ve Arınç'la biraz takıldıktan sonra annemlere geçtik.
Anne oğul ilk başbaşa çıkışımız gayet başarılıydı. Eh artık bizi kimse tutamaz....
Saturday, March 22, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment