Tuesday, April 29, 2008

İzmir yolculuğumuz


Bu yazıyı evvelki hafta Doruk'u doktora götürdüğümde yazmak istiyordum ama araya hastalık girince şimdiye kaldı bu arada bir de dönüş macerası eklendi...
Anne oğul ilk kez uzun yol maceramızı İzmir'e Doruk'un doktor kontrolü için gerçekleştirdik. Babamızın işleri yoğun olduğundan baş başa gittik:) Uzun yol dediğim 1 saat 15 dk filan ama tabii bizim için baya uzun bir yol hele ki Doruk beyin tek başına yanında kimse oturmadan gerçekleştirdiği ilk uzun yolculuktu. Normalde perşembe veya cuma sabahtan gidecektik ama Doruk öksürmeye başlayıp hırıltıları artınca ben çarşamba günü apar topar yola koyuldum. Bizim bebek arabamızın oturma kısmı aynı zamanda normal arabaya da ekstra bir aparat yardımıyla monte ediliyor. Tabii arka koltukta ve ters oturur pozisyonda. Ben Amerikadan bir arkadaşımdan gelirken araba aynası(daha sonra resmini çekip bloga koyacağım) almasını rica etmiştim. Araba aynası arka koltukta Doruk'un araba koltuğunun takıldığı koltuğun baş kısmını takılıyor ve üzerinde çeşitli renkler ve oyuncaklar var. Uzaktan kumanda ile bu oyuncak çeşitli müzikler çalıyor ve renkler yanıp sönüyor ve bu ayna sayesinde arabayı kullanan kişi dikiz aynasından bebeği takip edebiliyor. Kısaca oldukça yararlı birşey. Bu aynanın yanı sıra Doruk'un özel müzik cdlerini de yanıma alınca yolculuk için hazırdım. Şansıma onca hazırlığa gerek kalmadan Doruk daha bizim siteden çıkmadan uyuyup kaldı. İzmir'de alt geçit çalışmalarının yapıldığı bir noktada trafik kilitlenince uyanacak diye baya korktum ama korkum yersiz kaldı ve Doruk annemlerin evinin kapısının önüne gelene kadar gözlerini açmadı. Bu rahat ve sorunsuz yolculuk sonrası artık heryere gidebileceğimi anladım:))

Sağlıklı mutlu günlerr


Geçen haftayı hasta ve sürekli evde geçirdik. Doktor 3-4 gün çıkarma demişti ama ben kontrole kadar çıkarmaya cesaret edemedim. Cuma günü bu sefer babamızı da yanımıza alaraktan İzmir'e gittik. Doktor ciğerlerini iyice bir dinledikten sonra ciğerlerin tamamen temizlendiğini söyledi. Üzerimden tonlarca yük kalktı. Bronşit ne de olsa her ne kadar başlangıçta da olsa korkuttu beni. E tabii hastalıktan kurtulduğumuz için bir önceki hafta yapılması gereken aşılarımız yapıldı. Bizimki çığlık çığlığa ortalığı ayağa kaldırdı neyse ki aşı bittikten hemen sonra neşesi yerine geliyor. Doruk'un doktorundan sonra bu sefer benim için doktora gittik. Benim öksürük ve burun akıntısı tam gaz devamdı çünkü. Meğer ben de bronşit geçirmişim artık sonlarındaymış. Nereden kaptıysak:( Doktorum Doruk'un doktoru ile konuşup bana ilaç verdi. Tabii hala daha Doruk sadece anne sütü aldığından antibiyotik yok hatta bana verilen ilaçlar bebek şuruplarının ilaç versiyonları ama baya işe yaradı artık çok daha iyiyim.
Şu ara 2-3 arkadaşımın bebekleri de bronşit oldu. Baya kötü bir salgın varmış. Çok dikkat etmek gerekiyor.
Bundan sonra sağlıklı ve mutlu günler olsun....

Saturday, April 19, 2008

biraz daha resimm

Bir önceki ve bu resimler Doruk'un 3-6 ay dosyasından bilginize..Posted by Picasa

5. ay kontrolümüz ve Doruk hasta :((

Cuma günü doktor kontrolümüz vardı ve normal şartlarda perşembe günü İzmir'e gelecektik ama çarşamba sabah Doruk öksürerek ve hırıltılarla kalktı. Ben geçen haftadan beri polen allerjilerimle boğuşuyordum tabii öksürük ve ses kısıklığım da vardı ama ben hepsini allerjiye bağlamıştım. Meğer allerjiye ilave bir de viral bir virüs almışım tabii virüs benden hoop Doruk'a atladı:( Salı günü biraz hapşırıyordu ama çok önemsememiştim ama çarşamba öksürük ve hırıltı ilave olunca hemen toparlanıp düştüm yollara (bu arada Doruk'la başbaşa ilk uzun yolumuzu yaptık bunu ayrıca yazıcam). Randevuyu öne almaya çalıştım ama doktorumuz geçen hafta yurtdışında olduğundan bu hafta çok yoğundu ve acilse hemen gelin dediler. Ama Doruk'ta ne ateş ne keyifsizlik maşallah ben de cumaya kadar beklemeye karar v erdim. Nasılsa İzmirdeydik ve acil birşey olursa doktor 5 dakika mesafede idi. Çarşambadan cumaya sadece öksürük biraz arttı ama ateş olmadı.
Dün doktorumuzun yolunu tuttuk anneannemiz bu sefer bizi yalnız yollamadı. Doruk 850gr almış ve tam 4 cm uzamış ama kontrolde bronşit başlangıcı olduğu ortaya çıkınca tepemden sanki kaynar sular indi. Herhalde bi 10 saniye kadar şoktan donup kaldım. Doktorumuz hemen antibiyotik ve öksürük şurubu verdi. Ve bu ay olacağı prönomokok ve rota virüs aşılarını dahaftaya erteledi. Önümüzdeki cuma tekrar hem kontrole hem de aşı olmaya gideceğiz. Bu arada da 2-3 gün evden çıkmak yasak. Bu durumda Kuşadası'na hiç dönmüyoruz ve 1 hafta daha İzmir'de anneannemizde kalacağız.
Yalnız bu hastalık olayı çok kötü birşeymiş. Doruk ilk defa hasta oldu ve her öksürdüğünde etrafına noluyor gibisinden bakışlar atıyor. Neyse ki keyfimiz yerinde ve ateşimiz yok.
Ah minik kuşum bir an önce iyileş ve bir daha sakın hasta olma...

Doruk

Baktım ki sayfada çok az resim var biraz resim ilave edeyim dedim:)
Posted by Picasa

Tuesday, April 15, 2008

babamızın doğum günü resimleri

Posted by Picasa bu picasa olayına yeni alışıyorum o yüzden malesef resim yazıdan ayrı oldu:))

Monday, April 14, 2008

Doruk artık dönüyor

Doruk ilk defa 8 nisan 2008 salı günü tam anlamıyla döndü. Tam anlamıyla diyorum çünkü birkaç haftadır benim hafif yardımlarımla dönüyordu. Ama ilk kez kendi başına dönmeyi 8 nisanda başardı. O gün tam iki kere arka arkaya dönünce ben hemen telefona sarılıp, babamızı, anneannemizi, babaannemizi aradım:)) Aaaa ama gözümün önünde dönen çocuk iki kereden sonra sanki hiç dönmemiş havasına büründü. Akşam babamız gelince dönsün de babası da görsün diye neler denedim bizimkinde tık yok. Hem de bu tık taa ki düne kadar yoktu. Salıdan pazara Doruk dönme işini bir kenara bıraktı. Günlerine hiç dönmemiş havasında devam etti. Dün ise nihayet yeniden ve tam gaz dönmeye başladı. Hatta öyle ki yere yattığı an artık tutabilene aşk olsun. Ben bravo dedikçe yine dönüyor. Artık bu dönme işi pek bi hoşuna gitti ben bu sefer de unutur mu derken bugün de aynı hızla dönünce içim rahatladı. Babamız için de defalarca dönünce bi oh dedim.
Yani artık Doruk'u tutabilene aşk olsun...

Babamızın doğum günü

Bugün babamızın doğumgünüydü. Aslında Dorukla planımız gündüz ofisteki kutlamaya katılmak akşam da babamızı yemeğe götürmekti ancak babamızın akşam iş yemeği çıkınca gündüz kutlaması ile yetindik. Ama gündüz kutlaması da tam bir kutlama oldu. Doruk bey babası için yeni kıyafetlerinden giydi. Anne de hazırlandı ve yolda haftalardır almayı planladığım fotoğraf makinasını aldıktan sonra babamızın yanına ulaştık.Bugün hava da kuşadasında 30 derece civarında olunca babamızla tüm günü limanda açık havada geçirdik. Doruk'un keyfi pek yerindeydi. Bol bol temiz hava aldı. Eh tabii bi de tüm ilgi onda olunca keyfine diyecek yoktu. Günün bombası ise Cenkin pastasını keseceğimiz sırada Dorukun uyuya kalması oldu. Ama tabii Dorukla kutlanacak ilk doğum günü olduğundan ve ben pasta üfleirken ikisinin resmini çekme konusunda ısrarcı davranınca hemen bir pasta daha alındı ve Doruk uyanınca, altı değişip, karnı doyduktan sonra ikinci pasta da ilki havasında kesildi:)) Ve işte babamızın Doruk beyle ilk doğum günü.
Nice mutlu senelere kocacım seni çooook seviyoruz.

Saturday, April 12, 2008

Doruk 5 aylık oldu

Ve 1 ay daha inanılmaz bir hızla geçti. Doruk artık 5 aylık ve bana sanki kocaman bi çocuk olmuş gibi geliyor. Doruk artık herşeyin çok daha farkında ve hemen her derdini pek güzel anlatıyor. Tabii ne anlattığını sadece ben anlıyorum ama zaten bu da ona yetiyor. Mesela parkında yatmak istiyorsa sürekli parkına bakıyor, salıncağına binmek istiyorsa sürekli salıncağa bakıyor. Acıktığı zaman çok farklı bir ses çıkarıyor. Uyumak istediği zaman kafasını yatar pozisyona getiriyor ve daha bunun gibi bir sürü şey. Bi de tabii istemedikleri var:hiç giyinsin istemiyor. Sürekli iç bodysi ile dolaşsa ondan mutlusu olmayacak. Ama tabii havalar ne yazık ki henüz buna müsait değil ve giyinirken sürekli bir çekişme halindeyiz:) Neyse ki tek çekişmemiz bununla sınırlı. Genelde gayet keyifli ve neşeli. Gaz problemimiz de eskiye oranla epey bir azaldı. Gazımız tam hız devam ama artık eskiye göre çok daha rahat ve kolay çıkarabiliyor. Doruk ayrıca artık oyuncaklarla çok daha bilinçli oynuyor. Hatta aşağıya doğru çekince yüzgeçleri oynayan balığını bile kendi başına çekiştirebiliyor. Bir de son 1 aydır hemen herşeyi ağzına alıyor ve ben de zarar verecek birşey olmadıktan sonra hiç karışmıyorum. Çünkü bu ara tat alarak keşfetme dönemiymiş.Bu sebeple elinden almak yerine ben ona farklı farklı şeyler veriyorum. Tabii bu tat alarak öğrenmenin kötü bir tarafı var o da salyalar... Sürekli akan salyalardan ancak önlükle korunabiliyoruz ama tabii Doruk bey önlük olayını pek sevmediği için günde 3-5 kez kıyafet değişmek zorunda kaldığımız da çok oluyor.
Bu ay Doruk'un yaptığı yeni ve en hoş şey ise elleri ile benim yüzüme dokunmasıydı. Bunu o kadar çok seviyor ve tabii benim de öyle çok hoşuma gidiyor ki her uzandığında hemen eğiliyorum:) Artık oğluşum beni iyice keşfediyor ve bu beni çok mutlu ediyor.
Minik kuşum nice aylara ve yıllara.

not: fotoğraf makinam bozuk olduğu için epey bir zamandır Dorukun resimlerini telefonla çekip duruyordum eh telefonda babamızda olunca resimleri siteye koymak bir türlü fırsat olmadı. Neyse pazartesi hemen kendime bir makina alıcam ve bu yazıya resim ilave edeceğim.

Monday, April 7, 2008

Doğum sonrası ilkler

Doruk için doğmadan önce bebeğim kitabı diye birşey aldık. İçindeki sayfalara ilkleri, fotoğrafları soyağacı vs. tarzı şeyler yazılıyor. Çok hoş bir kitap. Biz tabii içini sonradan güzel bir şekilde doldurabilmek için doğumdan itibaren kitapta belirtilen ilklerin hepsini bir kağıda yazdık. Ben de ne zamandır Doruk'un ilklerine ilişkin bir link yazmak istiyordum ve buna doğum ilkleri ile başlamaya karar verdim. İşte Doruk'un doğum itibariyle bazı 'ilk'leri;

Doruk'u ilk saat 13:50de emzirdim
İlk harçlığını Bahaittin Dedesinden aldı
Doruk'a söylenen ilk şarkı doğum hemşiresi tarafından doğar doğmaz 'minik kurbağa'
İlk piyango biletini Gülseren teyzesi doğduğu gün aldı
Doruk'un hastaneye gelen ilk ziyaretçileri Gülseren teyze, Melek teyze ve Yılmaz amcaDoruk'un hastaneye gelen ilk arkadaşı Duru
Doruk'un altı ilk saat 23:15te değişti
Doruk ilk fırçasını benden emzirmeye çalıştığımda emmediği için saat 06:30da yedi
Doruk ilk kez sarılığına iyi gelsin diye 12 kasım 2007 saat 15:40da su içti
Doruk'un göbeği 20 kasım 2007de düştü
Doruk ilk dr kontrolüne 21 kasım 2007de gitti
ve Doruk ilk banyosunu 24 kasım 2007de yaptı
canım oğlum beraber daha nice 'ilk'lere..

Sobe

Biz de sobelendik. Arınç bizi sobelemiş elbette ki keyifle yazacağım. Ama Arınç'tan konu çalarak yazacağım çünkü ben de fark ettim ki sevgili oğluşumun içimde olduğunu öğrendiğim ilk ana ilişkin hiçbir yazı yazmamışım.
Evliliğimiz 4. yılına girdiğinde artık senin için birçok anlamda hazırdık sevgili oğluşum. Seni çok büyük bir istek ve sevgiyle bekledik. Ben iş seyahati için İrlanda'ya gitmiştim ve senin artık benimle olduğunu ilk orada öğrendim. Babandan kmlerce uzakta. Hem de tam 10 günlük bir seyahatin 3. gününde. Ama bu harika haberi babana telefonda değil yüz yüze vermek istedim ve hayatımda ilk defa 7 gün hayatımın en önemli haberini kimseye söylemden dönmeyi bekledim. Bu arada babana haberi senin ağzından yazılmış bir kartla vermeye karar verdim ve üzerinde new baby yazan ve babay love şarkısı çalan bir kart aldım. Kartta şöyle yazıyor: babacığım merhaba, annem farkında olmadan beni de yanında İrlanda'ya götürmüş o da orada öğrendi ve çoook sevindi senin de çoook sevineceğini söyledi sizinle tanışmayı dört gözle bekliyorum bebişiniz mart 22, 2007 dublin.
Havaalalnında babana bu kartı ve senin için aldığım ilk eldivenle bereyi bir pakette verdim kartı görünce birbirimize sıkıca sarıldık ve artık hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağını anladık artık herşey çok daha güzel olacaktı çünkü sen hayatımıza girmiştin.
Seni çok seviyoruz iyi ki geldin.

Baba-oğul maç keyfi




Tüm bebekler gibi Doruk da televizyona çok meraklı. Televizyonu açık gördüğü anda inanılmaz bir şekilde kitleniyor. Tabii ben bu televizyon olayına çok karşıyım.Birçok yerde de aynı şeyi okudum ve bu sebepten elimden geldiğince Doruk'a televizyon izletmemeye çalışıyorum. Hatta geçenlerde bir arkadaşım kendisine bir uzmanın baby channel gibi çocuklara yönelik olan kanlların bile ne kadar kötü etkileri olduğunu anlatmış.Biz eğer bütün gün evdeysek anne oğul müzik dinliyoruz. En fazla digiturkün 400lerdeki müzik kanallarını açıyorum ki bu kanallar açıkken sadece akvaryum görüntüsü oluyor. Neyse gelelim yazımın başlık konusuna:
Doruk özellikle maçlara acaip meraklı. Kocaman yeşil bir alan ve üzerinde renkli formalarla hareket eden oyuncular pek tabii ki çok cazip geliyor. Eh babamız da futbola çok meraklı olunca her maçta bir fasıl baba-oğul maç keyfi yapıyorlar. Her ne kadar televizyon izliyor oluşu beni rahatsız etse de ikisinin beraber tv izlerkenki görüntüsü çok hoşuma gidiyor:)
Bu arada aman belirtelim baba-oğul koyu beşiktaşlılar

Sunday, April 6, 2008

Konak için

Doruk'un 3 ayın sonunda kafasında konak olmuştu. Doktorumuz Mustelanın şampuanı ve kremini önermişti. Hakikaten inanılmaz işe yaradı. Bizim aldığımız şampuan konak geçirici ama aynı markanın konak önleyici şampuanı da var. Konak problemi olanlara duyurulur.Bizde çok işe yaradı.